Sosyal medyanın ağına düştüğümüz ve ister istemez bir parçası olmaktan kendimizi alamadığımız bir dönemdeyiz. Peki, sosyal medyanın gücü her zaman pozitif mi? Bütün dünyada zaman zaman akım haline gelen hashtaglemeler ‘#’ aslında siber zorbalığın son noktası.
Araştırmalara göre; her 4 çocuktan 1’i siber zorbalığa maruz kalırken, 6 çocuktan 1’i de -bilerek veya bilmeyerek- siber zorbalık eyleminde bulunduğunu itiraf ediyor.*
Aslında durum bu kadar içimizde ve belki bizler de farkında olmadan siber zorbalık yapıyoruz. Siber zorbalık (cyberbullying), fiziki temas veya yüz yüze iletişim gerekmeden internet/teknolojik araçlar aracılığıyla bir başkasının hayatına müdahale etmek veya bir başkasını negatif yönde eleştirmek, tehdit etmek, hakaret etmek ve kişiyi hedef gösteren paylaşımlar yapmak üzere örneklendirilebilir.
Siber zorbalık adı altında birden fazla suç birlikte işlenebileceği gibi bu suçların cezası ise düşündüğünüzden daha ağır olabilir. Konuyu iki parçaya bölersek; yetkisiz erişim, sosyal medya şifrelerinin ele geçirilmesi ve hesapların çalınması, spam ve virüs içeren mailler ile kişilerin maillerinin hacklenmesi gibi fiiller de bu kapsam altına alınmakta ve Türk Ceza Kanunu’nun “Bilişim Alanında Suçlar” başlıklı maddeleri ile düzenlenmektedir.
- Bilişim Sistemine Girme (Madde 243)
- Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme (Madde 244)
- Yasak Cihaz veya Programlar (Madde 245/A)
Elektronik araçlar ile iletişim zorbalığı ise başkalarına ‘kasıtlı’ olarak hakaret etmek, aşağılayan, tehdit eden veya hedef gösterici ifadelerde bulunmak olarak örneklendirilebilir. Bu eylem sosyal medyadan gönderilen bir mesajla, yapılan bir yorumla, paylaşımla olabileceği gibi kişiye direkt olarak siber zorbalık suçu teşkil eden bir mail, video, görsel göndermek ya da rahatsız edici telefon aramalarıyla da gerçekleşebilir.
Belki de tüm ceza hukukunun temeli “kasıt” yada “ihmal” dediğimiz bu iki manevi unsura dayanır. Bir suçun kasten mi ihmalen mi işlendiği cezanın verilmesi aşamasında çok önemlidir. Zira bizler sosyal medyanın içine düşmüşken çoğu zaman kendimize ve parmaklarımıza hakim olamadan yani kasten belki de hiç tanımadığımız ve yaptığımız yorumlarımızı bile görmeyeceğini düşündüğümüz kişilerin fotoğraflarına haddimiz olmayan, bizleri ilgilendirmeyen negatif “yorumlar” yapıyoruz. Fakat siber zorbalık aracılığıyla yani fiziki temas bile kurmadığımız kişilere karşı işlediğimiz fiiller Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bazı suçlar kapsamında değerlendirilerek, cezalandırılmamıza sebep olabilir.
1. Tehdit (Madde 106); Belki de sosyal medya aracılığıyla işlenen en büyük suç. Cezası ise altı aydan iki yıla kadar hapis ve hatta suçun nitelikli hallerinden biri ile işlenirse (106/2; Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle…) yani sahte bir hesap açarak birini tehdit ederseniz iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına mahkum olabilirsiniz.
2. Hakaret veya Sövme (Madde 125); Bir kişinin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasına mahkum edilebilir. Hatta 2005 yılında getirilen düzenleme ile “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” sosyal medyanın da en büyük aleniyet merkezi olduğunu düşünürsek, birilerine yorum yapmadan önce iki kere düşünmenizi tavsiye ederim.
3. İntihara Yönlendirme (Madde 84); Maalesef gençlerin özellikle ortaokul, lise yıllarında yani ergenliğin olduğu yıllarda bu suç farkında olmadan hem fiziki olarak hem de siber zorbalık yoluyla gerçekleştirilebiliyor. Sivilceleri çıkan bir genç kızın yüzüne hakaret etmek belki sizin zannettiğiniz kadar “komik” olmayabilir, zira o genç kızın ne yaşadığı ve bu durumun onun psikolojisini nasıl etkilediğini bilemeyebilirsiniz. İşte intihara yönlendirme suçu da böyle ard arda gelen ve kişiyi psikolojik buhran ile verdiği intihar kararını pekiştiren fiilleri işleyenler ile meydana geliyor. Bir başkasını intihara azmettiren, teşvik eden veya kararı kuvvetlendiren, intihara yardım eden kişiler iki yıldan beş yıla kadar hapis ile cezalandırılır.
4. Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma (Madde 123); Böyle bir suçun varlığından haberdar mıydınız? Bence çoğu sosyal medya kullanıcısı her sosyal medyaya girerken bu maddeye göz atmalı. Sadece huzur ve sükunu bozmak amacıyla bir kişiyi ısrarla aramak veya aynı amaçla başka davranışlarda bulunmak üç aydan bir yıla kadar hapisle cezalandırılmanıza sebep olabilir.
5. Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali (Madde 134); Sosyal medya vasıtasıyla kişinin özel hayatının ifşa edilmesi, görüntü ve sesinin izni olmadan kayda alınması bir yıldan üç yıla kadar hapis ile veya izni olunmadan paylaşılması bu suç dolayısıyla bir yıldan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılmanıza sebep olabilir.
Peki siber zorbalığa mağdur kaldığınızı düşünüyorsanız ne yapmalı? Cumhuriyet Savcılığına giderek şikayetçi olabilir, failin cezalandırılması için davanızın takipçisi olabilirsiniz. Bu suçların çoğu şikayete bağlı suçlar olduğundan, mağdurun şikayette bulunması suçu işleyenin cezalandırılması için çok önemlidir. Zira bugün bu suçu size karşı işleyeni cezalandırmamak yarın bir başkasının hayatını önemli ölçüde etkileyebilir.
Son olarak, bu suçların çocuklar veya gençler tarafından farkında olmadan işlendiği de göz önüne alındığında, bu konuda bir bilinç yaratmak için çaba sarfedelim. Sosyal medya günümüzün en büyük alışkanlıklarından; bir kişiyi tanımasak da sosyal medyada yaptığımız yorumu görmeyeceğini düşünsek de o negatif ve suç teşkil eden yorumu yapmak sizi hiç beklemediğiniz bir yere sürükleyebilir.
İlk yorum yapan siz olun