Arabulucu, aralarında ihtilafı bulunan iki taraf arasındaki problemi çözmek için “arayı bulmaya çalışan” kişidir. Hukuki anlamda arabuluculuk kavramı ile özel hukuk uyuşmazlıklarında tarafların üçüncü bir kişi vasıtasıyla sorunlarını çözümlemesi amaçlanmaktadır. Arabuluculuk, mahkemeye başvurmadan ya da başvurduktan sonra tarafların özgür iradesiyle seçebileceği bir kurum olmakla birlikte mahkemeye göre daha az masraflı, hızlı ve kesin çözüm sunmayı hedefleyen bir kurumdur.
Arabuluculuk, zorunlu ve ihtiyari (tercihen) arabuluculuk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İhtiyari arabuluculukta taraflar, aralarındaki sorunun çözümü için uzman bir arabulucu seçerek dava açmadan tasarruf edebilmektedir. Zorunlu arabuluculuk ise kanunen mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya gidilmesi gerektiğini belirtmektedir. 2018 yılından itibaren mevzuatta getirilen değişiklikler ile bazı davalar açılmadan önce arabuluculuk süreci tamamlanmak zorundadır. Arabuluculuk görüşmeleri tarafların katılımı ile gerçekleşir ve bu görüşmeler esnasında arabulucu tarafından tutanak tutulur; taraflar arasında gerçekleşen görüşmelerde süreç olumsuz şekilde tamamlanırsa dava açılabilmektedir. Olumlu sonuçlanması halinde tarafların anlaşması dahilinde uyuşmazlık çözülecektir.
Arabuluculuğun zorunlu olduğu alanlar
Öncelikle iş davalarında yani işveren ve işçi arasındaki ihtilaflarda “işçi alacakları ve tazminatları ile işe iade davaları” nda ve “Türk Ticaret kanununun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilmiş olan ve konusu bir miktar paranın ödenmesini gerektiren tüm davalarda” dava açmak isteyen tarafın öncelikle arabuluculuk yoluna başvurması zorunludur. Ancak artık bütün davalarda öncelikle arabuluculuk yoluna başvurulması yönünde adımlar atılacağı gündemde, böylelikle mahkemelerin yükü biraz da olsa azaltılmak istenmekte.
Arabulucu olmak o kadar da kolay değil. Hukuk mezunu ve mesleğinde en az 5 yıllık deneyime sahip olan, görüşme teknikleri ve uyuşmazlıkların çözümünde barışçıl iletişim kurma eğitimi olan kişiler arabulucu olabilmektedir. Arabulucu olabilmek için gerekli eğitimler alınmalı, sınav başarıyla geçilmeli ve arabulucu listesine kayıt olunmalıdır. Zira ancak arabulucu listesine kayıtlı olanlar arabuluculuk faaliyetini yürütebilmektedir.
Süreç ile ilgili bilinmesi gerekenler
Arabulucuya başvurulan durumlarda, arabulucu kendisine atanan dosyayı kabul ederse tarafları ilk oturum için görüşmeye davet eder ve süreç boyunca belirlenen toplantı günlerinde tarafların problemlerinin konuşularak çözüme kavuşturulması için gerekli barışçıl ortamı hazırlar. Tarafların çözüm önerisi getiremediği anlarda arabulucu kendi çözüm önerisini getirir ama hakim sıfatıyla uyuşmazlık hakkında karar veremez. Sadece talepleri ve anlaşma olması halinde anlaşılan hususları görüşmelerde tutulacak tutanağa yazmaktadır.
Eğer taraflar zorunlu arabuluculuk olduğu davalarda arabulucuya başvurmadan dava açarsa dava hiç görülmeden usulden reddedilecek yani dava hiç açılmamış sayılacaktır. Arabulucuya başvurulup olumsuz sonuç alındığında ise arabulucu görüşmelerinin olumsuz geçtiğini gösterir tutanak dava açılırken mahkemeye sunulmalıdır. Arabulucu toplantılarına tarafların genel veya özel yetkili avukatları, konusunda uzman kişiler ve tarafların ortak anlaştığı 3.kişiler dahil olabilir.
Arabulucu dosyayı teslim aldıktan sonra iş davalarında 3+1(süre uzatma) haftada, ticari davalarda ise 6+2(süre uzatma) haftalık süreçte tüm toplantıları tamamlayarak son tutanağı düzenleyerek taraflara teslim etmek zorundadır. Taraflar özellikle ilk toplantıya katılmakla yükümlüdür, ilk toplantıya mazeretsiz katılmayan taraf ileride açılacak davada haklı çıksa bile davadan doğan tüm yargılama giderlerini üstlenmekle yükümlüdür. Bu yüzden siz siz olun eğer bir davada önce arabulucuya başvurduysanız toplantıları kaçırmayın; fiziken orada olamasanız bile arabulucu ile iletişime geçerek başka bir tarih belirleyebilirsiniz ya da telefon yoluyla katılıp toplantı sonunda atmanız gereken imzayı sonra tamamlayabilir ya da arabulucudan talep edebilirsiniz.
Arabuluculuk ücreti, tarafların anlaşması halinde anlaşma miktarının belli bir miktara kadar olan kısmının %6’sı (aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça) eşit olarak ödenilir. Ancak anlaşma sağlanamazsa ilk 2 saatlik ücret devlet tarafından ödenir bu saati aşan miktar da yine taraflar arasında eşit olarak ödenir.
Hangi davalarda arabulucuya başvurulmaz diye soracak olursanız en başta ayrımını yaptığım özel ve kamu hukuku ayrımını açıklamak isterim.
Hukuk dalları özel ve kamu hukuku olarak ikiye ayrılmaktadır;
Kamu hukuku yönetenler ve yönetilenler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dallarını kapsamaktadır yani ceza, idare, anayasa hukuku gibi.
Özel hukuk ise gerçek ve tüzel kişiler (şirket, vakıf, dernek vs.) arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dallarını kapsamaktadır örneğin ticaret hukuku, borçlar hukuku gibi. Tarafların arabulucuya gidemeyeceği uyuşmazlıklar ceza davaları, nüfus kaydının düzeltilmesi ve değiştirilmesi, idari yargının yetkisine giren davalar, vergi hukukundan kaynaklanan davalar olarak sayılabilir.
İlk yorum yapan siz olun