- Bugün Erkek Sağlığı kitabımızın yazarı Sayın Dr. Hakkı Çelik ile birlikteyiz. Kitabı ile ilgili bir sohbet yapacağız. Hakkı Bey Almanya’da yaşıyor uzun yıllardır, orada doktor olarak görev yapıyor. 1976 Hacettepe Üniversitesi tıp mezunu. Sonra Almanya’ya gidiyor, acil tıp anı üzerine çalışıyor. Ardından kendi muayenehanesinde erkek sağlığı ve üroloji üzerine çalışmalarını yürütüyor ve halen de genç doktorların uzmanlık eğitimi alanında onlara eğitim veriyor. Hakkı Bey hoş geldiniz.
“Hoş bulduk. Teşekkür ederim.”
- Tabii konu çok geniş. Erkek sağlığı çok geniş bir alan. O alana girmeden önce sormak isterim. Yeni kitap yazmak isteyen, bu süreçte olan çok insan var. Bana da soruyorlar. Bu konuyu en güzel anlatabilecek bunu yapmış olanlardır. Nasıl bir yazım süreci izlediniz? Yazı disiplininiz nasıldı? Yeni kitap yazmak isteyen kişilere ne önerirsiniz?
“İlk önce şunu öneririm. Ben yurtdışında yaşadığım için Türkiye’ye gelip gittiğim sıralarda bazı kitapların Türkiye’de olmadığını gördüm. Özellikle rehber kitapların. Sağlık konusu dahil. Bu eksikliği kapatmak için kendi branşım olan üroloji, genel tıp, erkek sağlığı, üzerine dosyalar hazırlamaya başladım. Sonra bunlar pandemi günleri gelince kitap haline dönüştürmeye karar verdim ve sonucunda da bu eseri yayınlamış olduk. Eseri herhangi bir ticari amacı yok. Gelirini zaten Tema Ağaç Vakfı‘na bağışladık. Tek arzum bu kitabın mümkün olduğu kadar çok sayıda insan tarafından okunması, anlaşılması ve bununla toplum sağlığına katkıda bulunulmasıdır. Öyle bir yurtseverlik mi diyelim artık, insanlık adına bir şeyler yapmak istedik. Yurdumuza olan vefa borcunu biraz olsun ödemek için böyle bir girişimde bulunduk. İyi sonuçlar vermesini ümit ediyorum.”
- İnşallah, evet. Küçücük bir katkı bile olsa değil mi insanların sağlığına? Ne güzel. Şimdi peki, çocukluk döneminden başlarsak, kitapta her süreci anlatıyorsunuz. Erkek Sağlığı dendiğinde sadece cinsel sağlık üzerine odaklanmış bir kitap anlaşılıyor, öyle zannediliyor ama onun ötesinde bu çok daha bütüncül bir bakışa sahip. Almanya’da bir uzmanlık ya da bir çalışma alanı. Biraz bundan bahsedebilir misiniz?
“Biliyorsunuz, dünyanın her tarafında kadın hastalıkları uzmanı vardır ama erkek hastalıkları uzmanı yoktur. Bu Almanya’da şimdi bir sertifika konusu. Yani normalde ürolog olan bir erkek doktoru ya da kadın doktoru isterse kendisi bu konuda verilen sertifika programlarına katılarak ikinci bir sertifika alabiliyor. Erkek doktorunun özelliği, erkeklerde sıklıkla görülen hastalıkları da birlikte tedavi etmesi, incelemesi, araştırması konusuna dayanıyor.
Tabii ki erkek cinsel organlarının ve erkeklik organlarının hastalıkları dışında, erkeklerde diğer bazı büyük önemli hastalıklar var. Kitabın arkasında da yazıldığı gibi, erkeklerin çoğu kilolu, erkeklerin çoğu sigara içiyor, erkekler daha çok alkol alıyor ve ortalama olarak kadınlara nispeten 7-8 yıl daha az yaşıyorlar. Bu genetik bir özellik değil, bu yaşam biçimi sonucu oluşan bir durumdur. Bunun kaldırılması için de bu kitapta bazı tavsiyelerde bulunduk. Bu şekilde bir girişimle sonuç almaya çalışıyoruz.”
- Peki çocukluktan başlarsak, anne babalar küçük çocuklarında doğumdan itibaren nelere dikkat etmeleri gerekir? Onlara erkek çocuklarının sağlığı için ne önerirsiniz? Neleri kontrol etmek en kritik olanlar?
“Şimdi erkek çocuklarda en önemli sorun, doğumdan sonra cinsel organlarda anomali var mı ona bakmak lazım. Bazı çocuklarda özellikle tesisler henüz torbalara inmemiş olabilir. Bunun mümkün olduğu erken yaşlarda tedavi edilmesi gerekir hormonla veya ameliyatla. Bunun yapılmaması halinde, ileride testis yani erkek yumurtalık kanseri çıkma ihtimali oldukça fazladır. Buna dikkat edilebilir. Onun dışında erkek çocuklarda ve kız çocuklarda olan yatak ıslatması problemleri vardır. Bunlar da bu kitapta detaylı olarak anlatılmıştır. Neler yapılması lazım yazılmıştır.
Erkek çocuklarda ayrıca klinefelter denilen bir sendrom vardır. Bu çocukların görünüşü diğer çocuklara göre biraz farklıdır. Bunlara da erken yaşta erkeklik hormonu tedavisi verilmesi gerekir. Bu gibi hastalıklar kitapta belirtilmiştir. Bu bilgiler çocuk doktorları için de çok önemlidir. Anneler babalar için çok önemlidir. Okunmasında bilinmesinde büyük faydalar vardır.”
- Yani kitabın yazılma amaçlarından birisi de bir taraftan internetteki bilgilere güvenmemek ya da onlarla hareket etmemek, orada çok yanıltıcı durumlar olabiliyor. Böyle tuhaf örnekler de var değil mi? Siz bazen bahsedersiniz. Ne diyeceksiniz bununla ilgili?
“Bu kitabın özelliği tamamen, 100% doğru bilgileri içermesidir. İnternete girdiğiniz vakit, internet size sizde hangi hastalıkların çıkacağını söylemez. Bu kitap onları belirtir, yaşınıza göre ne olacağını söyler. İnternette maalesef çok sayıda sitede reklam amaçlıdır, lobi amaçlıdır. Bunlara dikkat etmek gerekir. Bir de eğer kişi doktor değilse, tıp eğitimi almamışsa çok büyük yanılgılara düşebilir. Yani girdiği siteden araştırır hastalık üzerinden, baktığı vakit kendisine başka teşhisler koyabilir, tamamen yanılabilir. Onun için bu kitabın yazılmasını son derece yararlı buluyorum. Kişi burada gerçek bilgilere uğraşacak ulaşacak ve internetteki yanlış bilgilerden korunmuş olacak. “
- Şimdi kitapta üstünde durduğunuz çok konu var tabii. Öncelikle cinsel organın çocukluktan itibaren gelişimi, sonra cinsellikle ilgili hastalıklar, idrar yoluyla ilgili hastalıklar, psikoloji, beslenme gibi pek çok nokta var. Siz bu kadar yıllık deneyiminize, vaka örneklerine bakarak en çok karşınıza çıkan ne oluyor, en sık karşılaşılan problemler neler?
“Yetişkin erkeklerde en çok prostat problemi, bir de prostat kanseri var. Bu konuda da erken teşhis nasıl yapılır, onlar yazıldı. Veya kanser vakası çıkmışsa hangi tedaviler var, hangileri hangi zamanda yapılabilir bunlar da burada yazılmış. Erkek sağlığında yani cinsel organların en önemli hastalığı prostat üzerinden gidiyor. Ondan sonra tabi mesane hastalıklar geliyor. Bu şekilde hastalıkları sıralayacak olursak erkeklerde tabii sigara içilmesi ve alkol içilmesini almasına bağlı olan hastalıkları da bir yerde topladık.
Kitap şunu da yapıyor: Erkeklerde “androtopi” dediğimiz en sık görülen hastalıklar da burada anlatılmaktadır. Kitabı okuduktan sonra oradakilerin bilinçli olarak mal edilmesi için dikkatlice okunması gerekiyor. Çünkü bu kitabı yazarken her satırına dikkat ederek yazdık. Her satırında okuyucuya bilgi vermeye çalıştık.”
- Ben bazen size sorarım; özellikle günümüzde stresin artması, yaşam koşulları, ekonomi bizi zorluyor ve bundan da çıkabilmek için bazen vitamin alalım, her şey çözülsün gibi bir ruh haline bürünüyoruz. İşin kolayına mı kaçıyoruz bilmiyorum ama siz de hep bunu reddedersiniz. Orada bakışınız nedir? İnsanlar çok seviyorlar bir şeyler takviyesi almayı. Doğru bakış açısı nedir?
“Normal beslenen bir insanın besin takviyelerine ihtiyacı yoktur. Ancak çok özel durumlarda besin takviyesi alınabilir. Bunun için, kitabın beslenme bölümünde nasıl beslenileceğini açıkça belirtiyor. Bunlar tamamen bilimsel konulardır. Bu şekilde kişi kitaptaki bilimsel tavsiyelere uymalı gereksiz vitaminler almaktansa. Yani alınan o vitaminler etkisi plasebo kadardır. Plasebo dediğimiz, yani kişi kendini onla iyi hissediyor; “Ben kendim için bir şey yaptım.” diyor. Ben bunun hiçbir zaman tamamen önlenemeyeceğini biliyorum. Yani kişiler bilse bile gidip bazıları yine vitaminler alacaktır, bazı besin takviyeleri alacaktır.
Fakat normalde, normal beslenen insanın besin takviye ihtiyacı olmadığı gibi bunların çok fazla miktarda alınması halinde kanser ve başka hastalıklara sebep olacağı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Çünkü her şeyin bir ölçüsü vardır. Bir bardak su hayat kurtarır bir kova suda insan boğulabilir. Bu vitaminler için de geçerli. Yani insanların en çok yanıldığı konu şu oluyor: Bir şey faydalıysa fazlası da faydalıdır. İşte orada yanılgı oluyor. Evet, vitaminler faydalıdır ama fazlası zararlıdır.”
- Bir de mesela moda ürünler oluyor değil mi? Reklamlarda görüyoruz ya da bir arkadaşımız kullanmış oluyor. Biz de kullanıp aynı etkiyi göreceğimizi düşünüyoruz ama tabii o mümkün değil. Peki, bir tane öneriniz olsa mesela bütün yine bu geçmiş deneyimlerinizle, biraz da kitaptan da hareketle en kritik şöyle bir tane mesaj verecek olsanız buradan bizi izleyenlere, erkek izleyicilerimize ne olurdu?
“Yani şöyle bir şey söyleyelim. Diyelim ki mesela bu zayıflama tozları var. Bunu Almanya’da piyasaya sürüyorlar. İçindekiler protein tozu. Ve bunu öyle bir reklamla yapıyorlar ki artık kişi dayanamayıp gidip bunu almak zorunda kalıyor. Alıyor, kullanıyor, kullanıyor, sonuç alamıyor. Reklam da bitiyor. Bunun reklamını yapanlar gerekli satışları yaptıktan sonra ara veriyor. Bekliyorlar ki yeni bir jenerasyon gelsin. Aynı şeyi tekrar piyasaya sürüyorlar değişik bir isim altında veya aynı isim altında. Biliyorsun, çok insan zayıflamak için birtakım şeyler yapmak istiyor. Bu şekilde maalesef insanlar yanıltılarak ticari amaçlara alet ediliyor. Bu kitabın bir amacı da insanları bu ticari amaçlardan korumak.”
- Alt başlık olarak da erkekler için yaşam boyu sağlık rehberi dedik çünkü çocukluktan yaşlılığa kadar tüm yaşlara yönelik çözüm önerileri ve tespitler var. Bir de kendi check-up gibi değil mi? Aslında doktora gitmeniz lazım mı, bireysel yaşadığınız durumlarda acaba ne kadar kritik bir vaziyettesiniz, bunu da biraz yorumlayıp insanlara doktora gitme konusunda fikir verebilir mi kitabı inceleyince?
“En son kısımlarında check-uplar var. Check-upların bir kısmı sağlık sigortaları tarafından zaten program dahilinde ama bazıları da program dahilinde olmadığı halde ben onları buraya ilave ettim. Örneğin sigara içenlerde düzenli olarak yutak ve boğaz kontrolü yapılması gerekiyor. Bunlarda kanser görülme ihtimali fazladır. Onun için böyle bir erken teşhis olanağı vardır. Bunu, kitabı okuyan kişiler tavsiye olarak alacaklardır. Bu durumda kendisi bir kulak burun boğaz doktoruna gidip beş dakikalık bir muayene ile nefes borusunun başlangıcı olan larinkse ve yutağa baktırması gerekir. Böylelikle erken teşhisler koyulabilir. Kitapta buna benzer başka öneriler de var yaşa göre kişinin durumuna göre.”
- Bundan sonraki planlarınız nasıl? Şimdi bir ikinci kitap planınız var, biliyorum. Nasıl düşünceniz?
“İkinci kitap oldukça zor konuları kapsıyor. İkinci kitabı sonra açıklayalım. Bu kitap çıktıktan sonra gerçekten Türkiye’de Türkçe olarak sağlık konusunda rehberlik yapan daha çok kitabın çıkmasını arzu ederim. Bu kitaptaki konuların her biri Almanya’da, Almanca da İngilizce de kitap halinde vardır. Yani bu kalınlıkta bir kitabı prostat hastalıkları üzerine bulabilirsiniz. Çünkü kişi icabında daha detaylı bilgiye sahip olmak istiyor, daha detaylı bilgiler, kitaplar olabilir. Bu kitap bir kapıyı açmış oluyor. Kendi görüşüm böyle. Türkçede erkek sağlığı üzerine yayınlanan ilk kitap oluyor. Şu anda içindeki bilgilerin en azından beş yıl için geçerlidir. Tıptaki olan değişiklikleri yeni baskılarda olduğu takdirde eklemeyi düşünüyoruz. Beklentim şudur: Sağlık konusunda meslektaşlarımızın daha çok kitap yazmasını öneririm toplum sağlığına katkı olması için.”
- Çok teşekkür ediyorum Hakkı Bey. Nice baskılara, nice kitaplara diyelim.
“Ben teşekkür ederim. Çok sağ olun.”
Kitabı satın almak için: https://www.humanistkitap.com/erkek-sagligi-erkekler-icin-yasam-boyu-saglik-rehberi
İlk yorum yapan siz olun